3 Mart 2012 Cumartesi

gitmek mi? çok saçma,



"bir sabah dünyanın en güzel kahvaltısını ettik ve galaksinin en güzel tatlısını yiyip sonra sessiz hiç konuşulmamış bir akşamın ardından bir hoşçakal demeden gittik.... "


yokluk öyle gidişini önceden duyuran bir şey değil.

* * *
uykulu gözlerle baktım; dünyayla savaş halindeyken yine.
"Neden bakıyorsun?" diye sordu.
"Saçma" dedim.

Çünkü sana bakmak için uyumuyorum...

* * *
ona bakınca günahlarının bedelini ödemeye çalışan bir mafya babası gibi hissediyorum kendimi. silahı çıkarıyorum çıkarıyorum bakıyorum içinde kurşun yok. pis işleri bırakalı çok olmuş hani. blöf yaptıkça komik duruma düşüyorum. eski bir kahramanın süper güçlerini bırakması çok zavallıca gibi gelirdi. süper güç satın alınan bir şeymiş halbuki. "o" öyle söyledi. bir daha da beş kuruş paramı harcamam o sahte haydutlara o zaman ben de.

hoş karşılıyor. gülüp geçiyor.
çünkü temize çekilmiş bir dünyada beraber yaşamak çok güzel.

* * *

kötü düşününce şöyle diyorum. en kötü ihtimalle bana büyük bir yalan söyledi.

"ben ilk defa aşık oldum. hem de sana..."

çünkü o yalan hayatımı kurtardı.

o halde bakkala bile gidemem ben tek başıma.