30 Haziran 2015 Salı
Noi Albinoi ve benim mutlu yerim,
'Buyukluk su ya da bu olmak degil buyukluk kendin olmaktir'
Kierkegaard
Soyle diyordu film:
"Eger sogukluguma tahammul edebilirseniz size hayallerinizdeki kadar sicak bir uzak ulke bahsediyorum."
Hayat gibi...
Noi... Uzun kis aylari boyunca soguk ve bembeyaz karlar altinda kalan kucuk bir tasra kasabasi genc bir adamin heyecanini tasiyamiyor. Genc adam bu zamana kadar bildigi her seyden kacip kurtulmak istiyor. Yasamdaki mutlu yerini bulmak icin...
Otoriteye karsi savasiyor Kafka'nin kitaplarindaki karanlik cokmus gibi sanki uzerine. Bu soguk ve gecmesi zor saatleri biz de Noi'yle birlikte yasayip gecmesi icin Tanri'ya yakariyoruz. Bekledigimize degiyor ve de eger beklemeye hakkini verdiysek layik oldugumuz sonu gormeye hak kazaniyoruz.
Bir gun uyanip saklandigi barinagindan ciktiginda Noi artik kacip kurtulmak istedigi hicbir seyin zaten artik orada olmadigini goruyor. Buyuk bir cig kasabayla birlikte tanidigi tum herkesi de olume goturuyor.
Son sahnede sicak ve gunesli bir ulke de goruruz Noi'yi. Sahiden kurtuldu mu Noi yoksa artik sonsuza dek o kasaba da yasamaya mi mahkum edildi?
Filozoflari hep cok sevdim. Ne soyledikleri hic umrumda olmadan. Cunku hayatin en ciddi gorulen ama aslinda en anlamsiz olan bir yerinde gelip oyle bir cumle soyleyip renksiz bir yasami renkli kildiklari icin.
Filmin bir sahnesinde Noi'nin girdigi bir kitapci dukkaninda kitapci Kierkegaard'dan soyle bir alinti yapar:
'Ya evlenin ya da evlenmeyin; ya da her ikisi icin de pisman olun. Dunyanin aptalligina kahkahayla gulun pisman olun. Onun icin aglayin ve yine pisman olun. Dunyanin aptalligina kahkahayla gulun ya da onu icin aglayin; her ikisi icin de pisman olun. Kendinizi asin ve bunun icin pisman olun. Kendiniz asmayin onun icin de pisman olun. Kendinizi asin ya da asmayin, ikisi icin de pisman olun. Ister asin ister asmayin her ikisi icin de pisman olun. Iste, sevgili dostlarim, tum insan bilgeliginin ozu.
Kitapci Noi'nin aksine sehir yasamindan nefret edip bu kasabaya yerlesmistir. Uzerinde 'fucking new york city' yazar.
* * *
yasamda bir son yoktur ya da tek bir son yoktur. yaptiklarimizi yapmasaydikdaki ne olurdular galaksisindeki olasiliklar gezegeninde bircok paralel evren var biliyorum.
Kacmadan sessizce gidelim o zaman... Yoksa hic istemedigimiz bir sahnenin ya da belki cok sevdigimiz bir sahnenin paralel evrendeki farkli bir suretinde y ada belki cehenneminde sonsuza dek yanmaya mahkum edilebiliriz.
* * *
Ve sen oldun Elis... Artik iki gezegenin var bir daha asla bir araya gelemeyecek. Kacmadin ama gittin. Seni izlerken soyle dusundum:
'giderken sevmek ne guzelmis. dort duvarli bir odanin goge bakan kapisindan sana el sallayan insanlari'
Alice gibi ruyandan uyandiginda da donemezsin artik. Gorduklerini gorup yasadiklarini yasaydi Alice o delige dusmek ister miydi tekrar? Ya da sen tekrar ayni insan olmak ister misin artik?
Neden donemeyecegini bir tek ic'in bilir Elis. Lanet su ki o kimseyle paylasamayacagin kadar sana aittir. Yillar icin de birikir. Yatagin altina saklanmis canavarlar vardir uyuyamazsin. Gitmenin tek nedeni de budur.
sonra 'Bu benim mutlu yerim' der ve ona sarilip uzanirsin. uyursun elis...
ve de belki bir gun rahat uyursun elis,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)