"ya aynı insan olmazsam?" diye.
Daha şimdiden bir başkasıyım öyleyse...
midemde uçuşan kelebekler var ve ben can çekişmeleri duyulmasın diye kaygılanıp kendimden ödün vermeye meyilli değilim.
Bazen acıyla bazen mutlulukla gelen başında ya da sonunda o duygunun...
Yaşamdaki itici gücümü senden alıyorum.
İyi ki varsın kalbim,
''Resimsiz, konuşmasız kitap da ne işe yarar ki?'' diye düşündü Alice ve kendini tavşan deliğinin içinde bulmasıyla sonlanacak olaylar dizisi başladı... Elis ve Alice ses uyumundan daha fazlasını taşıyor aslında... Canı sıkılan küçük kızın Düşler diyarına gidişi de Elis'in başka bir gezegende yaşayışı da... Biz nerede karşılaştık öyleyse, beyaz tavşandan önce mi sonra mı? Ya da ikinci macera olan aynanın içinde mi? elimizden gelmeyen şeyler için fazla üzülmemeli belki de insan... ne demişti yumurta adama Alice: “Bir insanın elinden büyümemek gelmez,”
YanıtlaSil"Öylece gözleri kapalı otururken kendini gerçekten Harikalar Ülkesi'nde sandı; ama biliyordu ki gözlerini
bir açsa, her şey aslındaki donuk rengini alacak: otlar rüzgârda hışırdıyor, havuz sallanan sazlara uyarak
şıpırdıyor olacak; çay fincanlarının şıkırtısının yerine koyun çıngıraklarının sesi, Kraliçe'nin çığlıklarının
yerine çobanın seslenişi duyulacak; yavru domuzun aksırığı, Ejder'in haykırışı, özetle bütün o acayip
seslerin yerine (biliyordu ki) durmadan işleyen çiftliğin gürültüsü patırtısı gelecek! Yalancı
Kaplumbağa'nın hıçkırıklarının yerini de uzaktan uzağa ineklerin böğürmesi alacak..." (Alice'den)