
Bugün dünyaya bir de onların gözünden bakmaya çalıştım elis... sevebileceğim bir yan bulurum diye yanlarına yakın olmaya çalıştım.
dünyaya bir başkasının gözüyle bakmak dünyanın en erdemli hareketiymişse de insan sevmemeyi de bilmeliydi sevdiğine hak verdiği kadar.
bu sabah kalktıktan sonra yataktan yastığım altında onlar için bir şeyler aradım elis ama bulamadım.
gece yatmadan önce aldıklarımı geri koyacağım büyülü düşler bırakmamışlardı akıllarda. ne vardılar ne yoktular...
ya kapalı kapılar ardında gizli planlar yapanlar ya da kapalı zihinler içinde karanlık düşüncelere kapılanlar. hiçbiri benim dünyamda yoktular.
"ışık nerdeyse gölge ordadır"
sahte ışıklarınızın aydınlattığı yer benim gezegenim değil
ben, elinden tuttuğum o şövalyeyi gezegenime götürüp gerçek ışıklar altında birbirimizi taçlandırmaya başladığımızdan beridir o dünyaya bulaşmış çamurlu eteklerimi de çektim gitti.
ışığımdan karanlığınızı, gerçek düşlerimden sahte kabuslarınızı, heyecandan uçuşan eteklerimden ellerinizi çekiniz.
o sahte kibarlıkla söylüyorum: Lütfen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder