
bir şeyin ucuz bir numara olup olmadığını anlamak istiyorsan gördüğün şeye daha yakından bak. eğer her yerde, her zaman ve herkese hep aynıysa hemen hemen hiç değişmiyorsa o öyledir işte...
popüler kültür ne demek acaba diye çok düşünmüştüm. şimdi buldum!
klişeler içinde yaşayıp herkes gibi ve "çiğ"olmaktan acı çekmek, daha fazla insan olmaya çalıştığını sanarak sonunda üç kuruşa kendini beş kuruşa başkalarını satabilecek kapasiteye erişebilmeyi öğrenmiş olmak.
"bilgi güçtür" diye koşullandık "modern olmaya çalışmak" adlı çıkmaz sokakta. yalnız "neyin bilgisi"(?!) bilen var mı sapla samanı karıştırmış şu insan sürülerinin arasında.
artık işler öyle bir hal aldı ki cehalet en büyük erdem, ilkelliğin büyüsüyle tütsülenmiş kabile hayatı en güzel yaşam, modern olmaya hiç çalışmamış insan en insana benzeyen "insan"olmuş durumda.
neyle aydınlanacağını şaşırmışsan bence aydınlanmamak en hayırlısı!
eğer erkekler bilgilerini kız tavlamada, kadınlar daha fazla hayranlık uyandırarak dişiliklerini türlü şekillerde teşhir etmek için ve çocuklarda teknolojinin nimetlerini kullanarak daha gerizekalı bir nesil inşaa etmek için kullanıyorlarsa "modern olma" projesiyle beraber cemiyet hayatımızda boka batmış haldedir.
cemiyetten istifa edip ilkel bir cemaate mensup olmak sanıyorum bundan sonra en büyük hayalim. insanların bu kadar çürüyen cesetler gibi yaşadığı bir döneme daha şahit olduğumu hatırlamıyorum.
hal budur. "ilkel"i olumsuzlayanlara gülmekten başka çare yok şu durumda... acınacak halde olan metropol insanını ne diyerek gaflet içindeki uykusundan uyandırabiliriz acaba?
baudelaire'nin döneminin "modernist" ressamını anlatmaya çalışırken söylediklerini alıp bugünün insanına atıfta bulunsak ne kadar yanlış olabilir ki?
"..... herşeyden bıkmış olmak, acı çeken bir insan olmak ve bundan sonra da, tilkinin ısırıp yaralamasından sonra da gülen Ispartalı gibi gülebilmek..."
bence çokta güzel oldu ve fazlasıyla yakıştı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder