1 Mart 2010 Pazartesi

ayrık otları ve çiçekler,



elis bıçağı eline aldı. koşarak merdivenlerden indi. hızla bahçeye doğru yöneldi. çitle çevrilmiş olan bahçe iyi bir şekilde dışarıdan gelecek tehlikelere karşı korunuyordu.


ayrık otlarını birbir ayıklamaya koyuldu. bahar yaklaşmaktaydı ve ekeceği yeni tohumlar için tüm ayrık otlarından kurtulması gerekiyordu. aslında bütün kış boyunca penceresinden onları izleyerek onlarla avunmuştu. ama şimdi vedalaşmayı öğrenmesi gerekiyordu.


birden ayrık otlarıyla beraber sevdiği çiçekleri de katlettiğinin farkına vardı. ama eğer şimdi durup tereddüt ederse arsız otlar diğer çiçekleri de yutup gidecekti. kendi ektiklerini ancak o biçebilirdi. hiç düşünmedi.


ve evet şimdi bahçe tertemizdi. ayrık otlarıyla beraber sevdiği şeyleri de kaybetmişti belki ama en azından sevdiği çiçekleri ayrık otlarının nefretinden korumuştu.


şimdi onları sadece penceresinden seyre daldığı güzel halleriyle hatırlayacaktı. eğer bıçak olmasa bunu asla yapamazdı.


kesip atmak ne kadar doğruydu hiç düşünmedi her zamanki gibi. çiçekler için doğru olana kendi başına karar verdiği için çiçeklerden özür diledi sessizce.


mutlu olmak istiyordu.... ve çitleri de söküp attı! yaptığı bu son hamleden sonra artık bahçe özgürlüğü haketmişti.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder