
"sen gülersen bütün dünya güler! sen ağlarsan yalnız ağlarsın..."
en sevdiği filmleri geçirdi zihninden elis, kendi hayatında kullanabileceği replikleri düşündü bir bir...
oysa ki filmler, sahneler ve replikler hayatın sadece karikatürize edilmiş halleriydi.
ama o yine de kendisine en uygun olanı seçti. gerçekmiş gibi tekrarladı içinden kendine en yakın bulduğu cümleyi.
bir "oh!" çekti ve "rahatladım galiba" diye düşündü.
en sevdiği filmleri geçirdi zihninden elis, kendi hayatında kullanabileceği replikleri düşündü bir bir...
oysa ki filmler, sahneler ve replikler hayatın sadece karikatürize edilmiş halleriydi.
ama o yine de kendisine en uygun olanı seçti. gerçekmiş gibi tekrarladı içinden kendine en yakın bulduğu cümleyi.
bir "oh!" çekti ve "rahatladım galiba" diye düşündü.
"ve anladım ki bugüne kadar aptal numarası yapıpta beni kandırmalarına izin verdiklerimden çok kendi kendimi kandırmaktan yükler binmiş omzuma...
hayatınızı yanlış insanlar, şehirler, sevgiler, arkadaşlıklar, aşklar, kitaplar, filmler, replikler üzerine kurduğunuzu düşündüğünüz oldu mu hiç?"
.... dedi elis.
bunların hepsini elis söyledi...
çünkü bu satırları yazan kişi buna inandırmak istiyordu kendini. hiçkimsenin ulaşamadığı bir gezegendeki dokunulmaz bir köyde "elis" adıyla yaşadığına inanmak ve kendini kandırmak...
omzuna binmiş yüklerin ağırlığından kurtulmak, koşarak kaçıp uzaklaşmak!
suçluyor musunuz onu? suçlayabilirsiniz ancak suçlayabilirseniz kendinizi.
birgün ancak o cesarete sahip olduğunuzda bu hak tepe tepe kullanmak üzere size aittir.
çünkü zaten herşey filmler kadar bir kurmacadır. ve hayat bazen kendinizi kandırmanız için size kredi açarak bir şans tanır. borcunuzla beraber dibe vurduğunuzdaysa hayatınızın filminin fragmanını izlettirir.
sonra der ki "sana bir şans tanıdım. öde bakalım şimdi borcunu!"
benim borcumu kim öder? benden başka... bilmiyor muyum ben bunu sanki.. tabii ki yine ben!
ama birazcık şansım varsa bilmem belki de elis öder.
dipnot: delirdim:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder