12 Haziran 2010 Cumartesi

günah çıkarılan bir şey mi?




geçmişten daha gerideki şey gelecekteki geçmişliktir. geçmiş belki bir nebze olsun ilerletir, geleceğe bağlanma potansiyeli taşır içinde ama gelecekte bir geçmiş görüyorsan iş işten "geçmiş" demektir.

nasıl ölüdür o vakit doğan bir gün, nasıl yaşlanmıştır küçücük çocuk; nasıl bulanırsa boş bir mide öyle işte.

sanırım biraz gelecekteki geçmişi kusmam gerekiyor. her defasında bir sonraki günün hava tahminini yaparak "aaaa hiçte şaşırmadım tam tahmin ettiğim gibi demek" pek eğlenceli değil bence.

bugünlerde şaşırdığım şeyler var gerçi. geri döndürülemeyecek arkadaşlıklarım mesela. herkeste bir kırgınlık, bir dargınlıktır gitmekte.

oysa ki hayatımdaki en önemli bağlardan biriyken ve bu kadar özel bir önem atfetmişken belki de biraz duyarsız ya da istemeden kayıtsız olmuş olmamın cezasını çekiyorum.

doğada gerçekten ödül ve cezaya dayalı evrensel bir döngü var. buna inanmaya başladım bugünlerde. yalnız anlamadığım niye dönüp dönüp bana geri geliyor. ya da bu kadar hızlı ve arka arkaya!

kendimi tam da bugün tavşan gibi hissediyorum. yalnız "havuç" yok ödül olarak. kıçıma batan ayrık otları var sadece.

"ok yaydan çıktı!" lafını kendime rehber edindiğimden beri uzaktan uzaktan okun nereye doğru saplanacağını izler oldum.

gidebileceği en uzak yere kadar gidebilme kabiliyetine sahip benim güzel oklarım!!!!

ama şimdi "ok"uda attım "yay"ıda bir süre sadece manzarayı izlemek istiyorum.

gözlerim o kadar yorgun ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder